İranlı kadınlar Amini’nin küllerinden yeniden doğuyor

 İranlı kadınlar Amini’nin küllerinden yeniden doğuyor

En az 41 kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 2 bin kişinin gözaltına alındığı İran’daki Mahsa Amini protestoları 11. Gününde halen devam ederken İranlı kadınların Mahsa Amini’nin küllerinden yeniden doğduğuna şahit olduk.

Mahsa Amini, 13 Eylül 2022 tarihinde memleketi Sakkız kentinden ziyaret için geldiği başkent Tahran’da “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından “başörtüsü kurallarına uymadığı” gerekçesiyle polis nezaretine alınarak, karakola götürüldü. Karakolda aniden fenalaşarak hastaneye kaldırılan Amini, 3 gün sonra 16 Eylül’de hayatını kaybetti

Kadınların ön planda direnişi sergilediği eylemler hem ulusal hem uluslararası düzeyde destek bulmaya devam ederken son üç gün içinde yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı. İran halkı öfkeli ve direniştedir. Dövülebileceklerini, vurulabileceklerini ve öldürülebileceklerini bilerek sokaklara döküldüler.

Tepkiler 17 Eylül’de Amini’nin cenazesinin memleketi Sakkız kentinde düzenlenen törenle toprağa verilmesinin hemen ardından sokaklara taştı. İlk olarak Sakkız kentinde cenaze töreni sonrasında toplanan bir grup, yetkililer aleyhinde sloganlar attı. Gösteriler aynı gün Senendec ve Tahran başta olmak üzere bazı kentlere yayıldı. Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Gilan, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Simnan, Uşneviye, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok kentte gösteriler düzenlendi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre gösteriler il, ilçe ve kasaba olarak yaklaşık 80 noktaya yayıldı. Birçok noktada ülke yönetimi aleyhinde sloganlar atan eylemciler ile kolluk güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı. Mazenderan eyaletinin merkezi Sari’de göstericilerin bir kamu binasının duvarından devrim lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni ve İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in posterlerini indirdiği görüntüler de sosyal medyada paylaşıldı.

Mahsa yanlış bir şey yapmadı. O da çağdaş her kadın gibi saçlarını türban içine hapsetmek yerine özgür bırakmak istedi. Protestolara katılan kadınların hiçbirisi yanlış bir şey yapmadı ancak her gün mollalar tarafından cezalandırıldılar, aşağılandılar. Hiçbiri hak etmedi bunları.

Ahlak polisinin kadınları yerde sürüklediği, kafalarını polis minibüslerine çarptığı ve İslam’a göre uygun olmayan kıyafetleri olduğu için dövdüğünü izlediğini” söyleyen İranlı Kadın Hakları Aktivisti Elnaz SARBAR; anlatımına şöyle devam etti:  “Amini böyle öldü. Onun tesettürü İslam cumhuriyetine göre uygunsuzdu. Üzerinde büyük beyaz benekler ve siyah bir fular olan uzun siyah bir tulum giyiyordu. Ahlak-tesettür polisi tarafından yakalandığında ailesiyle birlikte Tahran’ı ziyaret ediyordu. Birkaç saat sonra hastaneye kaldırıldı ve iki gün sonra öldü. İslam Cumhuriyeti, hesabın tam görüntüsünü yayınlamadı, ancak kafatasının tomografi görüntüleri kırıkları gösteriyor ve kulaklarından kan akarken fotoğrafları var. Kafasından vurularak öldüğüne dair yeterli bir kanıt. Hepsi eşarp takmak istemediği için. Kimse bunu hak etmiyor.” Dedi.

İran’da kadınların 7 yaşından itibaren başörtüsü takmaya zorlandıklarını hayal etmek bile zor. Okullarda ve resmi binalarda siz içeri girmeden önce kıyafetlerinizi kontrol etmekle görevli güvenlik görevlileri var. Ve her yerde, her gün kıyafetlerinizi kontrol eden bir ahlak polisi var.

Mahsa Amini’nin küllerinden yeniden doğan İranlı kadınlar; yeni bir özgüven ve gurur ile sokaklarda başörtüsü olmadan her yerdeler ve başörtülerini yakıyorlar. Kürtçe hayat vermek anlamına gelen Amini; bir Ankakuşu’dur ve İranlı kadınlar onun küllerinden yükseleceklerdir.

Jin Jiyan Azadî

 

 Tiz sızıların çağlayan yerinde

Hüznün iliklerinden sağıyorum umudu…

Bir teline günahlar yazılan yerde

Özgürlüğe uzatıyorum saçlarımı