İşte İstenilen Gençlik Modeli

 İşte İstenilen Gençlik Modeli

Liseler ve İmam Hatipleşme Üzerine

Mevcut eğitim sistemi bizleri kısa bir süre öncesine kadar elemece sınav sistemleri ile sınayıp, sıra arkadaşlarımız ile rekabete sokmaktaydı. Bu elemece eğitim modeli yerini yavaş yavaş kendisinden daha beter bir sisteme bırakmakta.  Liseler İmam Hatipleştiriliyor. Git gide artan gerici zihniyet ve baskısı toplumun her kademesine işlediği gibi liselere de işlemeye başladı.

Orta Doğu’da git gide büyüyen cihatçı unsurlar, sınırları içerisinde yaşadığımız Türkiye’yi de derinden etkilemekte. Rant kavgası için cihatçı çeteler ve destekçileri ile oynanan danışıklı dövüş gençlik kademelerinde kendine zemin bulmakta. Bundan sonra rekabet yaratmak değil, tek tip – tek düzen gençlik yaratma derdine düştüler. İlkokullardan başlayan bu süreç, yetişen gençliğin kör, bilinçsiz, politik olmaktan uzak, koyun bir gençlik olması üzere şekilleniyor.

Saygıdan yoksun, ego ve bencillik normlarının üzerine kurulu bu gençlik düzeni gelişmenin, doğruya ilerlemenin, evrilmenin önünü kapamakta. Hissiz bir toplum koyun olmaya mahkûm bir toplumdur ve topluma şekil vermenin ilk aşaması gençlikten başlar, yetişen nesil ve sonrasında gelecek olan nesiller köreltilirse sistem istediğini elde etmiş olacak ve atını rahat rahat koşturacak. Burada sistemin istediğini elde etmesi kısaca şöyle açıklanabilir; zaten önü açılmakta olan hırsızlığın, yolsuzluğun, taciz ve tecavüzlerin, çocuk istismarlarının tam manası ile toplum nezdinde meşrulaştırılması. Bütün bu uygulamalar yaşam alanlarımıza ve en başında toplumun bel kemiği olan gençliğe koyulmuş bir ablukadır. Bu abluka dağıtılmalı ve bazı alternatifler üretilmeli. Kısaca örneklemek gerekirse eşit, parasız, bilimsel, demokratik, gerçek bir öğrenim uygulanmalı. Sınav sistemi dâhil var olan her şey sermayeye dayalı durumda. YGS-LYS sınavlarına girerken bile 2 kalem, 1 silgi, 2 küçük draje ve sınav çeşidine göre sayfa sayısı değişen kitapçıklara sınav başı 35 TL ücret veriyoruz. Geçtiğimiz 2015-2016 eğitim yılında ortalama 2,1 milyon kişi üniversite sınavlarına girdi. Belirttiğimiz 2,1 milyon kişinin en kötü ihtimal ile 2 sınava girdiğini varsayarsak ki öyle 147.000.000 TL rakamı ortaya çıkar. Sınav stresi yüzünden, başarılı olamadığı için arkadaşlarımızın intihar etmesine sebep olan elemece eğitim sistemi ölümlerin üzerinden sermaye kazanmakta. Eğitim-öğretim sistemi sermayenin kanlı pençelerinden kurtarılmalı, bu abluka dağıtılmalı. Yaşamlarımız ve geleceğimiz hakkında biz karar vermeliyiz sistem değil. Dayatmaları ve zorlamaları ile sistemin koyduğu abluka bizlere engel olmamalı. Eşit, parasız bilimsel, demokratik eğitim için, yeteneklerimiz doğrultusunda mutlu olarak yaptığımız ya da yapacağımız işler üzerinden kendi kararlarımız ile yaşamalıyız. Sözel yetenekleri ağırlıklı olan bir öğrenci sırf iş imkânı yok diye yapamadığı halde zorla sayısal bir öğrenim görüp, istemediği bir işi yaparak yaşayıp, git gide çetrefilleşen bu yaşamda belki serseri bir kurşuna ya da bir patlamaya kurban gidecek ve ne olursa olsun yaşama dair istekleri kursağında kalacak. Heba edilen, varlığı önemsiz görülen, köle yaşamlar olmaması için mücadele etmeliyiz. Yaşamlarımız bizlere ait. Sömürülmesine derhal dur demeliyiz. Bütün baskılara rağmen okumalıyız, öğrenmeliyiz, istediğimiz şekilde yaşamalı ve bunlar üzerinden gelecek nesillere miras bırakmalıyız. Bilinçli, politik, örgütlü hale gelmeliyiz. İşte o vakit sistem, hükümet ve illegal çeteleri ya da her hangi bir güç gençliğin önünde duramaz. Ancak bu şekilde gerçekten yaşayabiliriz. İhtiyaç dışı ve gençlere zorla dayatılan imam hatipler kapatılmalı ve gerçek bir eğitim öğrenim süreci başlamalı.

Kısa bir süre önce eğitim senli öğretmenlerimiz OHAL bahanesiyle KHK’lar ile işlerinden çıkartıldılar. Proje okul uygulamasıyla dayattıkları dinci-gerici eğitim zihniyetine alternatif olarak duran okullarımızdaki öğretmenlerimizi başka okullara sürgün edip, atamasına kendilerinin karar verdiği ve gerici eğitimini okullarımıza yaymak için gönderdikleri öğretmenlerin(!) bu gerici zihniyetin uzantıları olduklarını biliyoruz. Okullarında baskıya uğrayan binlerce eğitim emekçisi öğretmenlerimizle, okullarından atılan öğrenci arkadaşlarımızla, imam hatipleşmelere, proje okullara ve her türlü dayatmaya karşı örgütlü bir güç olarak hep bir ağızdan haykırmalıyız.

Bu abluka dağıtılacak.

Yapılan Yorumlar
Bir Yorum Yapın