Barboros Şansal’a Saldırı

 Barboros Şansal’a Saldırı

Ağzından salya yerine kan damlayan satılık köpekler, iktidarın sorumsuz söylemlerinin tavsiye olarak algılandığı ve bir emir addedildiği bir ortamda, içinde büyüyen haksızlığa karşı isyanını haykıran “çatlak” bir muhalif sese karşı, girilmesi yasak olan Atatürk Hava Limanı apronuna ellerini kollarını sallayarak girerek, linç girişiminde bulundular. İhbarcılığın, ispiyonculuğun ve muhbirliğin milli seferberlik adı altında tek adam tarafından telkin edildiği bir toplumda ne zaman en ufak bir başkaldıran çığlık, ne zaman en ufak bir isyankar kabarış olsa paramiliter güçler hazır kıta saldırıya geçiyorlar.

İktidar ve devlet desteğini alan bu sözde gönüllü paramiliter gruplar toplumda korku imparatorluğunu inşa etme gayesiyle, her türlü hukuksuzluğun çemberinde hukuk tarafından korunulup kollanarak halkın isyan etmesini ve başkaldırmasını bastırabileceklerini zannediyorlar. Ve her zaman olduğu gibi saldıranlar değil saldırıya uğrayan polis tarafından gözaltına alınıyor. Nedeni ise, fikirlerini söylemek. Oysa iktidar sahipleri bir şeyin farkında değil. “Fikirlere kurşun işlemez.” (V for Vendetta)

John Steinbeck, bir klasik haline gelen, Jim ve Mac adlı iki Marksist-Leninist düşünceye bağlı işçinin liderliğinde, meyve toplama grevlerini anlattığı “Bitmeyen Kavga” adlı kitabında, grevi kırmak adına halk içinden toplanan sözde gönüllü paramiliter grupları çok güzel anlatmış ve tasvir etmiştir. Bu tür satılık gruplar tarihin her döneminde, her ülkede görülmüşler ve devletin tepesindeki iktidar sahipleri tarafından kullanılmışlardır. İktidar sahipleri hukuk dışı faaliyetlerini bu gruplar üzerinden uygulamaya geçirirler ve sorumluluğu üstlerinden atarlar.
Fakat iktidar sahiplerinin unuttuğu bir şey vardır: Dönüp tarihe bakmazlar. Şu anda elinde gücü bulunduran zat, dönüp 70’li yıllara bir baksın! Bütün işkencelere, bütün yıldırmalara, bütün saldırılara, bütün faşist ve paramiliter gruplara karşı sosyalist solun nasıl dimdik ayakta durduğuna, bu ülkeyi özgürlük adına, bağımsızlık adına nasıl savunduğuna ve koruduğuna…Eğer bu gün azsak, sesimizi yükseltemiyorsak bu korktuğumuzdan değildir. İktidar ve güç, hiç sevinmesinler, günü geldiğinde biz burada olacağız. Özgürlük adına…Çünkü;
Jim ve Mac, patronlar tarafından kiralanmış bütün paramiliter güçlerin ve polisin ateşli saldırıları altında grevin kırılmasını engellemek için mücadele ederler. Ve sonunda Jim vurulur ve öldürülür. Mac, Jim’i kucaklayarak grev kampının meydanına getirir ve boğuk bir sesle ” Yoldaşlar, bu arkadaş kendisi için hiçbir şey istemedi ” der.

Yapılan Yorumlar
Bir Yorum Yapın